Seyahatte en çok merak edilenlerden birisi de; kadınsal mevzular. Erkeklerin tuzu kuru tabii, onların bilmediği, tahmin bile etmediği birçok şey yaşıyoruz. Ee tabii bu olay seyahatte biraz boyut değiştiriyor. Ben de uzun zamandır canım kadın takipçilerime söz verdiğim, yoğun seyahat ettiğim için bir türlü yazamadığım bir yazıyla karşınızdayım; Seyahatte Kadınsal Hijyen.
Uzun ya da kısa bir yola çıkacaksınız ve aklınıza direk; ya yolda regl olursam, tüy sorunlarımı nasıl halledeceğim ya da gittiğim yerlerde kişisel temizliğime nasıl dikkat ederim gibi soruları geliyor. Sakin olun; bunların hepsi öyle düşündüğünüz kadar dert edilecek şeyler değil. Ben kendi çözümlerimi yolda buldum; size de bulduklarımı ve aklıma gelenlerin hepsini söyleyeceğim.
O zaman ilk olarak kadınların çilesi olan regl’den başlayalım. Siz dönemlerinizi nasıl atlatıyorsunuz bilemem ama, ben kendimi bildim bileli, sancılı ve bol ağrılı atlatıyorum. Hatta evde olduğum zamanlar evden çıkamayacak kadar bile oluyordum. İlk başta şunu söylemeliyim ki; yoldayken hava değişimi, mevsim değişimi gibi konulardan regliniz düzensiz olabilir. Aslında seyahate çıkmadan önce bir kadın doğum doktoruna kontrole görünseniz içiniz de rahat eder. Regl dönemlerini; benim gibi sancılı atlatanlara tavsiyem, yanınızda her zaman ağrı kesici ilacınız olsun. Bunun için tabii doktorunuza danışın ve regl için bir ağrı kesici isteyin. Ben çoğu zaman tam otobüse binerken, uzun tren yolculuklarında ya da çok saçma yerlerde regl olduğum için, ilaçlar ağrılarım için kurtarıcı oldu. Aslında ilaç kullanmayı pek tercih etmeyen biri olarak; daha çok bitkisel yöntemlere başvuruyorum; ancak yoldayken bunları her zaman sağlayamıyorsunuz.
Regl ile ilgili bana gelen ikinci soru ise; ‘pedi nereden temin ediyorsun?’ oluyor. Hindistan’dan tutun da hemen hemen her yerde ped bulabilirsiniz arkadaşlar. Marketlerde yoksa eczanelerde olur. Şu ana kadar ped bulma konusunda hiç zorluk çekmedim. Tabii çeşitleri biraz farklı oluyor. Bazı yerlerde Türkiye’deki gibi normal, gece, uzun gibi değil de; daha az çeşitli olabiliyor. Ben şu ana kadar uzun bulma konusunda hiçbir sorun yaşamadım.
Şimdi biraz genital bölge hijyeninden bahsetmek istiyorum. Malesef kadın olmanın çileleri bitmiyor. Eğer genital bölge hijyenine dikkat etmezseniz, sistit olabilirsiniz. Ben daha önceden sadece 2 defa olmuştum, onlar da hemen geçti. Ancak bu dünya turumda o kadar dikkat etmeme rağmen yine de sistit oldum. Özellikle Güney Asya’daki tuvaletler biraz hijyenden uzak oluyor. O yüzden size tavsiyem yanınızda kesinlikle tuvalet kağıdı taşımanız. Çünkü burdaki tuvaletlerde genelde tuvalet kağıdı olmuyor. Onun dışında tuvaletler o kadar pis ki; oturduğunuz anda direk bakterileri kapmış olursunuz zaten. Ben oturmadan yapma yöntemini geliştirdim:) Bunun için siz de ya bunu yapabilir; ya da ayakta işeme aparatlarından alabilirsiniz. Hiç kullanmadığım için aparatlar hakkında hiçbir bilgim yok. Onun dışında yanınıza yeteri kadar iç çamaşırı almanızı tavsiye ederim. Seyahatte her zaman kıyafetlerinizi yıkayacak fırsat olmuyor, bunu hesaba katarak yanınıza yeterli miktarda iç çamaşırı alın ve her gün temiz giymeye özen gösterin.
Benim yanımdan ayırmadığım şeylerden birisi ise; kolonya. İnanılmaz işlevsel bir şey. Tuvaletten çıktığınızda, özellikle otobüsle ya da trenle seyahat ederken; her zaman musluk bulamayabilirsiniz. Bu yüzden kolonya çok işlevsel sürekli sıkıp elinizi hijyen altında tutabilirsiniz. Onun dışında Hindistan’dayken( tahmin edersiniz ki her yer çok pis) en çok tükettiğim şeylerden birisi olmuştu kolonya. Örneğin; Hindistan’da oturduğunuz sandalyeden tutun birçok yerden kalkınca arkanız pislikten simsiyah olabiliyor. Ben bu yüzden oturmadan önce de kolonyayla temizliyordum. Temizlik konusunda çok aşırı titiz olduğumu düşünmeyin; Hindistan çok başka bir yer. Ama hijyene çok önem veriyorum; ee ucu sağlığa dokunuyor, önemsenmeli.
Daha sonraki mevzumuz; kıl, tüy derdi. Ne de çok sorunumuz varmış değil mi? Bunlar uzaktan bakıldığında her ne kadar zor ve uğraştırıcı gözükse de; inanılmaz zor şeyler değil. Özellikle epilasyon yaptırmışsanız, zaten bunlar sizi çok sıkıntıya sokan şeyler olmayacaktır. Ben epilasyonun çok sağlıklı olduğunu düşünmediğimden ( lazer ışık dalgaları ileriki vadede sağlık sorunlarına yol açacağından korkuyorum, daha çok yeni bir yöntem ve etkilerinin henüz gözükmediğini düşünüyorum) yola çıkarken yanıma bir epilasyon aleti aldım. Kullanışlı oldu ancak sonradan soğuk ağda bezlerinin daha kullanışlı olduğunu anladım. Seyahatte hem taşıması hem de işlevi bakımından çok kolaylık sağlıyor. Ya da dilerseniz; özellikle Asyadaysanız, burada birçok masaj salonlarında waxing yani ağda hizmeti alabilirsiniz. Ben hiç yaptırmadım, kendim yapmak daha kolay ve rahat oluyor benim için, o yüzden tercih etmedim. Fiyatları ülke ülke değişse de; Türkiye’deki fiyattan pahalı oluyor genelde. Bir yere çıkmanız gerekir, kendinizi çok huzursuz hissederseniz, yanınızda bir traş bıçağı bulundurmanızı öneririm. Ben traş bıçağı kullanmayı hiç ama hiç sevmiyorum, bence siz de kendinizi o kadar zora sokmayın. Sonuçta bu yola daha özgür olabilmek, önyargılardan kurtulabilmek için çıktınız. Bırakın iki tüy sizi etkilemesin, sizi bu kadar rahatsız etmesin:)
Son olarak da; kaş bıyık mevzularına değineceğim. Ben yola çıkmadan önce kuaförüme; kaşımı nasıl alacağımı biraz göstermesini rica ettim. Böylece çıkanları alarak kaşımın şeklini korumaya çalıştım. Siz de kaşınızı almayı öğrenirseniz eğer; sizi büyük bir dertten kurtaracaktır. Çünkü kuaföre bile gitseniz; çok aldı az aldı, içeri girdi dertleriyle uğraşmak zorunda kalmazsınız (bir de bunu İngilizce yaptığınızı düşünün.) Soğuk ağda bantları yine bıyık için çok kullanışlı oluyor. Manikür pedikür ise; şimdiye kadar hiç yaptırmadım, hiç de özenmedim. Zaten o sırt çantasıyla o tırnaklar kırılır, bırakın bu sefer de böyle olsun; seyahatiniz bitince şehirde yine yaptırırsınız.
Son olarak bir anımı anlatmak istiyorum sizlere. Filipinlerde; Manila’dayken her yerde masaj salonları görüyordum. Dedim ki, bu sefer uğraşmıyım, kaşımı aldırayım. Neyse birkaç salonda bulamadım, sonunda buldum, bir ladyboy beni sandalyeye oturttu. Kaşlarımı aldırmak istiyorum dedim, bir de ne göreyim, bakmasam jiletle kaşlarımı alacaktı. Ne yapıyorsun, o ne dememe kalmadan gayet sakin bir tavırla jileeet dedi. O an anladım ki; bazı yerlerde kaşlarınızı jiletle alıyorlarmış. Aman Allah korusun, iki tüyle zor uğraşıyoruz, bir de jiletle alırsa çıkacak tüyleri düşünemiyorum bile:)
Kişisel temizlik önemli, özellikle de başka ülkelerde seyahat ederken. Ama temizlik dışındaki iki, üç tüy seyahatinizi kabus haline getirmesin. Siz güçlü kadınlarsınız, her şeyi halledersiniz.
Seyahatiniz bol, sağlığınız yerinde olsun:)
Ya ben Türkiyede bile dışardaki tuvaletleri pek kullanmiyorum tabi dayanma gucum bitene kadar ve baska carem kalmayana dek , ve kesinlikle asla oturmuyorum ? pis bir ülkeye gitsem ölürum herhalde ,cunku aşırı titiz biriyim ?
Sizi önceden youtube sonra instagram sonrada web sitenden keşfettim çok yararlı yazılar ve videolar paylaşıyorsun aslında seyahatle pek aram olmasada videolarını ve yazılarını hayranlıkla okuyor ve dinliyorum Umarım paylaşmayada devam edersin yeni videolarını ve yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum
Sizi önceden youtube sonra instagram sonrada web sitenden keşfettim çok yararlı yazılar ve videolar paylaşıyorsun aslında seyahatle pek aram olmasada videolarını ve yazılarını hayranlıkla okuyor ve dinliyorum Umarım paylaşmayada devam edersin yeni videolarını ve yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum
Sizi önceden youtube sonra instagram sonrada web sitenden keşfettim çok yararlı yazılar ve videolar paylaşıyorsun aslında seyahatle pek aram olmasada videolarını ve yazılarını hayranlıkla okuyor ve dinliyorum Umarım paylaşmayada devam edersin yeni videolarını ve yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum