Antik Dönemden Roma’ya, Osmanlı’dan Britanya Dönemine kadar derin tarihi olan, kültürlerin başkenti Mısır…
Pegasus’un kampanyasından kazandığım bedava biletimle nereye gitsem diye açtım haritayı. Hindistan’dan başlayan Asya seyahatimden sonra Avrupa hiç de ilgimi çekmiyordu. Tayland’dayken haritaya bakarken Mısır’a gitmeye karar vermiştim aslında. Çocukluk hayallerimden birisiydi. Fırsat bu fırsat diyip aldım hemen bileti.
Bileti aldıktan sonra her zamanki gibi sevmediğim süreci araştırmaya başladım. Tabii ki vize. İnternetten baktığımda çok uzun sürede verildiğini, yetişmediğini ve zorladığını gördüm. Ancak hiç de öyle olmadı. Belgelerimi götürdükten sonra, 10 gün içinde aldım vizeyi. Çok rahat oldu.
ROTA
Benim 10 günlük vaktim vardı. 10 günlük için Hurghada- Kahire- İskenderiye- Dahab- Şarm El Şeyk gibi bir rota yapmıştım. 10 gün güzel bir süre ancak, ben size en az 15 gün ayırmanızı ve bu rotanıza da Aswan ve Luxor’u eklemenizi öneririm.
Hurghada; Kızıldeniz’e kıyısı olan küçük bir sahil kasabası. Şarm El Şeyk kadar bilinmiyor, o yüzden Şarm El Şeyk kadar turistik bir yer değil. Bu sebeple ben burada dalış yapmayı tercih ettim. Fiyatlar daha düşük oluyor. Meyve pazarları, nargile cafeleri, marina bölgesiyle küçük ve sakin bir kent, gezilebilir, ama kesinlikle görülmesi gereken yerler olarak görmediğim bir yer.
Ne zamanki Kahire’ye indiniz, işte o zaman gerçek Mısır’la karşılaşmış oluyorsunuz. Ben ilk indiğimde, beni karşılayan trafik, kalabalık, tuktukçular, yerde yatan insanlarda sanırım yanlışlıkla Hindistan’a gelmişim dedim. Hindistan’ın bu havasını öyle özlemişim ki, bir süre hiçbir şey yapmadan sokaklarında gezindim ve kayboldum. Bence siz de önyargılarınızı kenara bırakıp, bu anın keyfini çıkartmaya çalışın, eminim bir süre sonra zevk almaya başlayacaksınız.
Kahire’de yapılacak şeyler listesine gelirsek; bir gece piramitlerin ‘’night show’’ yani gece gösterisini izlemek olsun. Ancak bunun için para vermenize gerek yok, bunun yerine size benim de izlediğim güzel bir cafe önericeğim; Cafe El Hadba, buradan çayınızı kahvenizi içerek gece gösterisi izleyebilirsiniz. Tabii ki gündüz ilk işiniz piramitlere gitmek olucak. Bu konuda size önereceğim çok şey var. Birincisi; Mısır da 3. dünya ülkeleri gibi siz turist olduğunuzda size farklı fiyat uygulaması uygulayacaktır. Tarihi, kültürel ya da müze alanlarının dışında yapıcağınız aktivitelerden bahsediyorum. Örneğin, deveyle safari turu gibi. Elinizden geldiğinde pazarlık yapmalısınız burada. Size bir fiyat veriyorlarsa, bilin ki onun eder fiyatı yarısıdır. Bu yüzden sıkı pazarlık yapın, eğer olmaz diyorlarsa ‘’tamam, teşekkür ederiz’’ diyip uzaklaşın, kesinlikle peşinizden geleceklerdir. Tabi bunu çok abartırsanız sonuç vermeyebilir:) Örneğin size; 300 Egyptian Pound diyorlarsa, 150 yerine 170’e anlaşabilirisiniz. Piramitlere bir gün ayırabilirsiniz, safari turu yaptıktan sonra içerisinden vakit geçirebilirsiniz. Tarihine ilginiz varsa, gerçekten etkileneceğiniz bir yer.
Aaa bu arada deveyle safari turu yaptıktan sonra, deveyi öpmeyi unutmayın:)
Kahire’de görmeniz gereken diğer yerlerden biri ise; ‘’Egyptian Museum’’ yani ‘’Mısır Müzesi’’. Mısır’ın bütün tarihini barındıran müze; oldukça büyük. Piramitlerin içine girmenize gerek yok, çünkü içi bomboş, içindeki bütün eserler bu müzeye getirilmiş. Hatta o kadar fazla eser varmış ki, son dönemde çıkarılan, yeni bir müze yapım aşamasındaymış.
Bir gününüzü de; Old Cairo yani eski kent merkezinde ve akşamda Han El Halili’de geçirebilirsiniz. Hatta hediyelik eşya almak istiyorsanız, kesinlikle burayı tercih edin ve tabii ki pazarlık yapın.
Kahire’den sonra Roma Dönemi’nde başkentlik yapmış olan; İskenderiye bana çok sakin, huzur veren bir kent oldu. Tabi bunda yanında kaldığım insanların da etkisi çok büyük. İskenderiye, küçük bir balıkçı sahil kasabası. Büyük İskender’in kurduğu bir antik çağ kenti. Burada en çok görmeniz gereken yerlerden birisi de İskenderiye Kütüphanesi. Görür görmez beni çok etkilemişti, tarihini okuyunca daha da etkilendim.
Alt katta müze bölümünü de gezmenizi öneririm.
İskenderiye’ye gitmişken, balıklarından tatmanızı öneririm, gerçekten çok çok lezzetli. Ayrıca, Stanley Köprüsü’nden Kayıtbay Kalesi’ne kadar sahil kısmında yürümelisiniz. Buraya gelmişken Kayıtbay Kalesi’ni de ziyaret etmelisiniz. Kayıtbay Kalesi; Dünyanın Yedi Harika’sından olan ve günümüzde bulunmayan İskenderiye Feneri’nin kalan sağ parçalarıyla inşaa edilmiş. Yani M.Ö. ticaretin gelişmesini sağlayan, mimarlık harikası olan İskenderiye Feneri; bir zamanlar bu alandaymış. İskenderiye’ye 1 gün ayırmanız yeterli olucaktır, ama bu huzurlu havayı daha çok solumanız için ben 2 gün kalmanızı öneririm.
Dahab; benim Mısır’da en en çok beğendiğim yerdi. Doğa severler için birçok trekking rotası bulunan, dalış için çok güzel yerleri olan isterseniz sakinliği ve huzuru yaşayacağınız, isterseniz de eğlenebileceğiniz bir yer. Ben burada Quenai’de atv turu yapmıştım, imkanınız varsa öneririm, çok ama çok keyifli. Ayrıca mağaranın içerisinde olan Twailat cafe’de akşam oturmanızı da öneririm. Dahab; gerçekten çok keyifli bir yer eğer vaktiniz varsa buraya 2-3 gün ayırmanızı tavsiye ederim. Ben son günlerime denk geldiği için sadece 1 gün ayırabildim ve tekrardan gitmek istediğim yerler listesine ekledim.Son durağım ise; turistlerin ilgi odağı; Şarm El Şeyk’ti. Çok turistik bir yer olduğundan benim için idare eder bir yerdi. Burada en güzel cafe olan Farscha cafe’ye kesinlikle bir kere gidin. Müzikleriyle, otantik ortamıyla sizi büyüleyecektir.
ULAŞIM
Ben bütün ulaşımı otobüsle sağladım. En uzun mesafe olan İskenderiye- Dahab (yaklaşık 10 saatlik) 150 Egyptian Pound yaklaşık 8 dolar verdim. Toplam yol masrafına 16 dolar verdim. Gerçekten çok ucuz bir yer.
Otostop için ise, Mısır halkı pek otostop kültürünün olmadığını söylemişti. Vaktiniz varsa eğer denenebilir. Ancak halk sizden sonra para isteyebilir, binmeden bunu belirtmeniz de fayda var.
KONAKLAMA
Ben bütün konaklamayı couchsurfing üzerinden yaptım. Muhteşem insanlarla tanıştım. Mısır halkı gerçekten gördüğüm en misafirperver insanlar. Ben bütün seyahatlerimde couchsurfing kullanıyorum, böylece oranın yerel halkıyla birlikte kalarak, kültürünü, yaşam biçimlerini daha iyi anlıyorum. Couchsurfing kullananlar, referansları yüksek olan insanları tercih edebilir, Mısır couchsurfing uygulamasını aktif kullanan bir ülke.
Couchsurfing kullanmayanlar ise; çok uygun fiyatlı hosteller ve otellere booking üzerinden ulaşabilir. İsterseniz rezervasyon yapmayıp hostellerin listesini not edip, gidip görüp de kalabilirsiniz ki bu planlarınızın değişmesine karşın en güzel seçenek.
BÜTÇE
Biliyorsunuz, ben seyahatlerimde elimden geldiğince az miktarla harcıyorum. Bu aslında biraz benim seyahat tarzım.
Herkes için genel bir bütçe vericek olursam; yemek çok ama çok ucuz. 2 Egyptian Pound’a falafel yiyebilirsiniz, 6-7 Egyptian pound’a da bulabilirsiniz. Eğer bütçeyi biraz daha fazla tutarsanız 40- 50 Egyptian Pound’a ziyafet çekebilirsiniz. 1 doların 18 Egyptian Pound olduğunu düşünürseniz gerçekten çok çok ucuz bir ülke olduğunu anlayacaksınız.
Konaklamayı bütçenize göre booking.com’dan seçebilirsiniz. Ulaşıma benden başka yerlere de giderseniz, en fazla 10-15 dolar verirsiniz.
Aktivitelere gelecek olursak; dalış ortalama 30-40 dolar arası değişmekte. Tabi bu ilk dalış yapanlar için olan fiyat. Hadab’da atv turuna 150 Egyptian Pound verdim, bu da 8 dolar civarı. Piramitlerde safari turuna; 9 dolar ve müze girişine ise; 4 dolar verdim.
ÖNERİLER
İlk önerim; eğer öğrenciyseniz Mısır’a giderken kesinlikle öğrenci kartınızı yanınıza almalısınız. Uluslararası olmasına gerek yok burda kullandığınız öğrenci kartını kabul ediyorlar ve her yere girişlerde öğrenci indiriminden yararlanıyorsunuz. Bu da demek oluyor ki; her yere yarı fiyatlı girebilirsiniz.
Güvenlik açısından gitmeden çok uyarı almıştım, ama hiç de söyledikleri gibi tehlikeli bir ülke değil bence. Her yerde tedbirli olduğunuz kadar, önlem almanız yeterli olucaktır. Metrolara binerken, dışarıda dolaşırken paranıza ve telefonunuza dikkat edin, görünür yere koyun, başka bir şey yapmanıza gerek yok.
Tek gezen kadınlar için de; güvenli bir yer. Yanınıza gelen ve bir şeyler satmak isteyen insanları uzaklaştırırsanız ya da cevap vermezseniz gideceklerdir. Özellikle Ortadoğu ve Asya ülkelerinin insanları çok ısrarcı, bu sizin sinirinizi bozmasın. İstemiyorum dedikten sonra ve tepkinizi belli ettikten sonra gidiyorlar.
Temizlik açısından; aşırı pis bir yer değil. Evet, Türkiye’ye kıyasla pis, özellikle Kahire’de çöpler, şehir, trafik gerçekten kirlilik yaratıyor. Ama bunları görmezden gelip, seyahatinizin tadını çıkartın, bunlara takılıp kalırsanız, gelmenizin bir anlamı kalmayacak. Yoldayken her şeyden arının, şehirdeki yaşamınızı unutun ve orayı yaşayın. Bunun size iyi geldiğini göreceksiniz.
Ee artık Mısır’a hazırsınız bence. Bunların okuyun, aklınızda olsun ama oraya gidince kendinizi kısıtlamayın, yeni deneyimlere, yeni kültürlere açık olun. Muhteşem bir seyahat sizi bekliyor.
Merhaba yazını okudum. Yararlı bilgiler vermişsin özellikle harcamalar için. Bu ay Hurghada’ya uçuyorum. yaklaşık 1 ay kalacağım. İlk yurtdışı deneyimim. Rotam şu şekilde https://goo.gl/maps/d9s8RkAgn3E2 (Dahab’ı da ekleyebilirim) Yaklaşık 10 şehir de 2 şer gece kalmayı planlıyorum. Kahire de falza kalırım. Belki extra bir kaç yerde daha kalırım. Her hangi bir önerin, tavsiyen, uyarın olur mu? Öğrenciyim bu arada. Doktora.
cok guzel olmus yaziniz. iyi ki misiri tercih etmissiniz. benimde gormeyi istegim ulklerin arasinda
Bilgiler için teşekkürler Yağmur.
Bilgiler için teşekkürler Yağmur.